Karadağ, son yıllarda yabancı yatırımcılar için en cazip gayrimenkul pazarlarından biri haline geldi. Uygun vergi oranları, şeffaf mülkiyet sistemi ve yabancılara tanınan haklar, ülkeyi özellikle Avrupa dışından gelen yatırımcılar için güvenilir bir yatırım merkezi yapıyor.
Karadağ’daki en önemli avantajlardan biri, kira gelirlerinin düşük oranda vergilendirilmesidir. 2025 itibarıyla kira gelirleri üzerinden alınan vergi oranı %15’tir. Ayrıca mülk sahipleri, elde ettikleri gelirden giderlerini düşebilir ya da brüt gelir üzerinden %30’luk standart indirimi kullanarak vergi yükünü azaltabilirler.
Yıllık emlak vergisi de yatırımcılar için oldukça avantajlıdır. Belediyeler tarafından belirlenen oranlar genellikle %0,25 ile %1 arasında değişir. Bu oran, Avrupa ortalamasına kıyasla oldukça düşüktür ve özellikle yüksek değerli mülklerde yatırımcıya büyük tasarruf sağlar.
Mülk satın alırken ödenen devir vergisi ise kademeli bir yapıya sahiptir. 150 bin Euro’ya kadar olan mülklerde %3, daha yüksek değerlerde ise artan oranlı bir vergi uygulanır. Bunun yanı sıra mülk satışında elde edilen kâr üzerinden sermaye kazancı vergisi alınsa da, bazı durumlarda ana ikamet olarak kullanılan konutlarda istisnalar söz konusu olabilir.
Mülkiyet haklarına gelince, Karadağ yabancılara oldukça geniş imkânlar sunmaktadır. Yabancılar, yerli vatandaşlarla aynı koşullarda ev, daire veya ticari mülk satın alabilirler. Sadece tarım arazileri ve bazı özel bölgeler için sınırlamalar bulunmaktadır. Mülkiyet hakkı, tapu siciline tescil edilerek devlet güvencesi altına alınır ve tapu kayıtları kamuya açık şekilde erişilebilir.
Ayrıca, Karadağ’da ev sahibi olan yabancılar oturum izni başvurusunda bulunabilir. İlk etapta genellikle bir yıllık geçici oturum izni verilir ve mülk sahipliği devam ettiği sürece bu izin her yıl yenilenebilir. Beş yıl boyunca ikamet eden yatırımcılar, kalıcı oturum hakkı elde edebilir.
Kısacası Karadağ, düşük vergiler ve güçlü mülkiyet hakları ile yatırımcıya hem finansal hem de hukuki açıdan güvenli bir ortam sunar. Yabancılar için sağlanan bu avantajlar, ülkeyi uzun vadeli gayrimenkul yatırımları için Avrupa’nın öne çıkan destinasyonlarından biri haline getiriyor.